NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
اتَّخَذَ
كَلْبًا
إِلَّا
كَلْبَ
مَاشِيَةٍ
أَوْ صَيْدٍ
أَوْ زَرْعٍ
انْتَقَصَ
مِنْ أَجْرِهِ
كُلَّ يَوْمٍ
قِيرَاطٌ
Ebû Hureyre'den (rivayet
olunduğuna göre) Nebi (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:
"Her kim çoban
köpeği ile (eğitilmiş) av ve ekin köpeği dışında bir köpek taşırsa (o kimsenin)
sevabından hergün bir kîrât eksilir."
İzah:
Buharî, hars,
Bed'ü'l-halk, zebaih; Müslim, musakat; Tirmizî, sayd; Nesaî, sayd; İbn Mâce,
sayd; Darimî, sayd; Muvatta istizan; Ahmed b. Hanbel, 11-4, 8, 27, 37,47,
55,60, 79, 101, 113, 147, 267, 345,425,456,473, V-56-57,219, 220.
Hadis-i şerifte davar
ya da sığır sürüsü gibi kırda otlatılan hayvanlarla ziraat ürünlerini bekletmek
ve kendisiyle av avlamak gayeleri dışında bir köpek beslemenin, her gün bu
köpeği besleyenin seVablarından bir kırat sevabın azalmasına sebeb olacağı
ifade edilmektedir. Burada kırât'tan maksat mikdanm sadece Allah'ın bildiği
bizce meçhul olan büyük bir ölçüdür. 3168 nolu hadis-i şerifte olduğu gibi
burada da bu kelimeyle en az Uhud dağı büyüklüğünde bir miktarın kastedilmiş
olması ihtimali yanında, bizce tamamen meçhul olan bir miktarın kastedilmiş
olması ihtimali de vardir. Çünkü sözü geçen hadis faziletle ilgili mevzumuzu
teşkil eden hadis ise ukubetle ilgilidir. Bilindiği gibi faziletle ukubet
mukayese edilemez. Zira ukebetler sınırlıdır. Allah'ın fazlü ihsanı ise çok
geniştir. Konumuzla alakalı hadis-i şerifte geçen kırat kelimesi bazı
hadislerde "kıratan: iki kirat" şeklinde rivayet olunmuştur.[Müslim,
musakat]
Bu rivayetlerin farklı
oluşu şöyle açıklanmıştır:
"Bu iki rivayet
iki ayrı köpek türüne ait olabileceği gibi bu türlerden eziyeti daha az olanın
her gün sahibinin bir kıratlık sevabını, eziyeti daha çok olanın da iki
kıratlık sevabını eksilteceği düşünülebilir.
Âlimlerden bazılarına
göre; eziyeti daha çok olan köpeği beslemekten dolayı hergün eksilecek olan iki
kırattan biri gündüz amellerine diğeri de gece amellerine aittir. Bu iki
kırattan birinin farzlara diğerinin de nafilelere ait olduğunu söyleyenler
bulunduğu gibi, bir kıratın zararın en azını iki kıratın da en çoğunu ifade
ettiğini söyleyenler de vardır.
Bazılarına göre; günde
iki kıratlık sevabı azalanlar Medine-i Münevvere'de köpek besleyenler, bir
kıratlık sevabı azalanlar da Medine-i Münevvere dışında köpek besleyenlerdir.
Ancak bu açıklamalar
sahibinin eskiden kazanılmış sevabları bulunduğu kabul edilerek yapılmıştır. Bu
izahlarda kazanılmış sevabı bulunmayan kimselerin durumlarıyla ilgili bir
açıklık yoktur. Esasen seyyie karşılığında hasenelerin eksilmesi görüşüne ehl-i
sünnet mezhebinde yer olmadığından bu hadisi lüzumsuz yere köpek besleyenin
sevabının eksileceği manasına değil de, lüzumsuz yere köpek beslemenin
yasaklığı manasına hamletmek uygun olur. Hatta hadisteki; lüzumsuz yere köpek
besleyenlerin sevablarından azalacak olan iki kıratlık sevabın gelecekte
kazanacağı sevablarla ilgili olduğunu ve Cenab-ı Hakkın o kimselerin
işleyecekleri hasenelerin sevabını verirken bir veya iki kıratını kısarak
vereceğini kabul etmek daha doğru olur. Çünkü bu izahta seyyieler karşılığında
hasenelerin ibtal edileceği gibi ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebine ters düşen
bir unsur yoktur. Netice olarak çıkan mana şudur ki: Cenab-ı Hak misafirin ve
dilencinin eve gelmesini kovan pis bir hayvanı lüzumsuz yere besleyen bir
kimseyi amellerin karşılığı olarak vereceği kat kat sevabı bir ya da iki kırat
vermek suretiyle cezalandırır.[Mirkatü'i-Mefatih Aliyyü'1-Kari IV-335.]
Bazılarına göre;
lüzumsuz yere köpek besleyenlerin sevabından eksile-cek olan miktarın
rivayetlerin bir kısmında iki kırat olarak ifade edilirken bir kısmında bir
kırat olarak ifade edilmesi, ravüerin bir kısmının Resulü Ekrem Efendimizden bu
miktarı bir kırat olarak işitmişken başka ravilerin de başka bir zamanda
Resûl-ü Ekrem Efendimizden bu miktarı iki kırat olarak işitmesi, her ravinin
işittiğini rivayet etmesinden ileri gelmiştir.
Bu izaha göre, Resulü
Ekrem önce bu miktarın bir kırat olduğunu ifade ederek zararın en azını haber
vermiş, sonra halkı daha şiddetli bir şekilde uyarabilmek için zararın en
çoğunu ifade etmek maksadıyla bu zararın en fazlasını haber vermiştir.
Bazıları da
"rivayetlerde fazlalığı almak esastır. Çünkü fazlalığı rivayet eden ravi
Öbürlerinin duymadığını duymuş demektir. Bu bakımdan s*»z konusu farklı iki
rivayetten sevablardan kaybedilecek miktarın iki kırat olduğunu ifade eden
rivayeti almak kaide icabıdır." demişlerdir.
Lüzumsuz yere köpek
beslemenin, bu şekilde cezalandırılmasına gelince; bunun sebebi köpeğin
yaladığı kabın yedi kere yıkanmadan temizlenmemesi, çoğu zaman da insanların
buna imkân bulamaması, köpeğin eve gelen misafirleri ve dilencileri korkutması,
melaikenin evlere girmesine mani teşkil etmeleri, bazı köpeklerin şeytan
olması, yahut şeytanların köpek kılığına girmesi, bazı köpeklerin sahibinin
haberi yokken kapkacağı yalamaları ve sahibinin de haberi olmadan o kaplardan
yiyip içmeleri, abdest almaları gibi hikmetlerdir.
Günümüzde köpeklerin
bir çok tehlikeli hastalıkları insanlara taşıması da anlaşıldıktan sonra,
lüzumsuz yere köpek beslemenin tehlikesi iyice ortaya çıkmıştır.
Hafız Ibn Hacer, bu
hadisin hayvanlarla ziraat ürünlerini bekletmek ve av yakalatmak için köpek
kullanmasının caiz olduğuna delalet ettiğini söylemiştir.
İbn Abdi'l-Berr'e göre;
bu hadis-i şerif, hayvanlarla ziraat ürünlerini bekletmek ve av yakalamak için
köpek beslemenin mubah bu amaçların dışında herhangi bir maksatla köpek
beslemenin de mekruh olduğuna delalet ettiğini, menfaati temin ve bir zararı
defetmek maksadıyla beslenen köpeklerin de av ve çoban köpeği hükmüne
girdiklerini söylemiştir.
Hafız İbn Hacer,
lüzumsuz yere köpek besleyenlerin sevaplarının eksilmesi, onların haram
işlemelerinin cezasından başka birşey değildir. Diyerek tbn Abdil Berr'in bu
görüşünü reddetmiştir.
îmam Nevevî, Şafiî
mezhebinin bu mevzudaki görüşünü şöyle açıklıyor: "Bizim mezhebimize göre
ihtiyaç yokken köpek edinmek haramdır. Ama av, ziraat ve hayvan muhafazası gibi
şeyler için edinilmesi caizdir."
Hanefilerden Kemal b.
Humam Fethü'l-Kadir isimli eserinde "köpeği av, yahut ev ve ziraat
muhafazası için edinmek bil-icma caizdir. Lâkin hırsız yahut düşman korkusu
olmadıkça onu haneye sokmamalıdır" diyor.
Malikîlerden bazıları
edinilmesi caiz olan köpeğin temizliğine bu hadislerle istidlal
etmişlerdir.[Sahih-i Müslim, A. Davudoğlu, VIII-35-36.] îmam Ebu Hanife'ye
göre, köpek, domuz gibi ne-cisü'l ayn değildir. Şafîîlerce ıslak kelbe temas
eden kimse için, dokunan elbisesini veya eczay-ı bedenini tathir etmek
lâzımdır.[Tecrid-i Sarih terc, Kamil Miras, VII-179, 1. baskı.]